21 Mayıs 1864, Rus Çarlığının Kafkasya'yı işgal girişimine karşı direnen Kuzey Kafkasya Halklarının maruz kaldığı sürgün ve soykırımın yıl dönümü olarak sembolleşen tarihtir.
Bu sene 155. yıldönümü olan bu tarih, Rus Çarlığının sınırsız barbarlığına karşı verilen mücadelede ve sürgün yolunda kaybettiğimiz yüz binlerce insanımızın tarihidir.
21 Mayıs’ın arka planındaki anlayış bugün, milliyetçi-şoven eğilimleri kullanarak kardeş halkları birbirine düşüren, bölgede istikrarsızlığı egemen kılan günümüzün emperyalist Rusya’sında karşımıza çıkmaktadır. Bugün, kurtuluş yolunun Amerikancı politikalardan geçtiğini düşünen neo-liberal eğilimlerde karşımıza çıkmaktadır. Bugün, 200 bin insanın öldüğü, 300 bin insanın ülkesini terk etmek zorunda kaldığı Çeçenya ile karşımıza çıkmaktadır. Bugün, Gürcistan’a destek veren, ancak söz konusu Bağımsız Abhazya olduğunda her fırsatta engel koyan, halklarımızı bütünüyle yok sayan iktidar aklı ile karşımıza çıkmaktadır. Bugün, kaybolan Ubıhça gibi birçok dilimizin tehlikede olma gerçeğiyle karşımıza çıkmaktadır. Bugün, yaşadığımız bu ülkedeki haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı çıkan toplumumuzun emektarı bir sanatçımıza iktidar ağzıyla saldıran yoz vasatlık olarak karşımıza çıkmaktadır.
21 MAYIS; sıradan bir anma veya dert yanma günü değil, halklarımızın belleğini ve bugününü belirleyen, direnme ve dayanışma bilincimizi en fazla açığa çıkarmamız gereken bir gündür. Toplumsal-tarihsel bilincimizin en önemli günü olan 21 Mayıs’ın telafisi ise, Anavatanımızın ve yaşadığımız bu ülkenin demokratik gelişimiyle, eşitlik talebimizi canlı tutmakla doğrudan bağı olduğunun bilinç ve pratiğiyle mümkündür.
Sürgün, soykırım, asimilasyon gibi insanlığa karşı işlenen suçlara karşı mücadele hepimizin, tüm insanlığın ortak sorunudur. Nasıl ki 8 Mart, 1 Mayıs tüm ezilenlerin dayanışma günüdür, 21 Mayıs da soykırıma, sürgüne, eşitsizliklere karşı dayanışma ve birlik günüdür. Bu anlayış çerçevesinde her fırsatta dile getirdiğimiz “Merkezi Miting” önerimizi kurumlarımıza hatırlatıyor, parçalı bir görüntü vermemek adına derneklerimizin tüm yerel etkinliklerine katılmalarını DÇH Çevresi’ne öneriyoruz.
Saykırım ve sürgünde yitirdiklerimizi saygıyla anıyor, tüm duyarlılıkları etkinlikleri desteklemeye davet ediyoruz.
Sürgün ve Soykırım İnsanlık Suçudur, Tüm Ezilenler Dayanışmaya!..
Yok Sayanlara HAYIR, Bir Arada Kardeşçe ve Eşitçe Yaşama EVET!..
Son Yorumlar
4 yıl 26 hafta önce
5 yıl 14 hafta önce
5 yıl 16 hafta önce
5 yıl 19 hafta önce
5 yıl 20 hafta önce
5 yıl 35 hafta önce
6 yıl 1 hafta önce
6 yıl 9 hafta önce
6 yıl 13 hafta önce
6 yıl 14 hafta önce